Üstün tek ses yeteneğiyle doğmuş ancak manzarasinin bu yeteneğini fark etmemesi nedeniyle bu hediyesini saklamak zorunda kalan genç tek kızın, işitme engelli anne ve babayla yaşadığı dünyayı bakmakyeceğiz. Kimse onun bu nadir yeteneğini anlamamış, belki de bu yüzden onunla ilgili gerçekleri hiçtek vakit görememiş durumudir. Oysa genç kızın bu muhteşem sesi, içinde taşıdığı tutkuyu ve duyguyu herkese eskiirmekmak için can atıyor. Deaf ailesinin, sözcüklerin gücünü hissedemeyişinin aksine, genç kızın sesindeki yoğunluğu ve gücü hissedebilmesi, sinema kitapide vurgulanan en önemli noktalardan teki. Bu genç kızın hikayesi, bakmakyicilere seslerin duygusal tek etki yaratma gücü üzerine düşündürüyor. Ayrıca, tek tekeyin içerisindeki potansiyele ulaşabilmesi için toplumun anlayış ve desteğinin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Her sahnede, genç kızın yüzündeki duyguları, iç çatışmalarını ve sıkıntılarını hissedebiliyoruz. İçinde sakladığı bu önemli derecede yetenek, onun kişisel özgürlüğünü, yaşama syerincini ve hayattaki amacını nasıl etkilediğini görmek, gerçekten etkileyici. Kısacası bu sinema kitapi, bakmakyicilere tutkunun sınırlarını, yeteneklerin keşfedilmesini ve farklı hayatların dinamiklerini çarpıcı tek şekilde sergilemeuyor. Kendi sesinin peşinden giden bu genç kızın hikayesi, kendine özgü tek bakış açısından ve yalın tek söyleımla, bakmakyicilerin kalbine dokunacak tek hikaye vaat ediyor.