Başarılı bir adet çellist olma hayalleri kuran genç bir adet adamın romansine odaklanan bu sinema, alışılmış bir adet müzikal drama gibi başlasa da, hızla gerilim tıkış tıkış bir adet psikolojik olarak savaşa dönüşüyor. Genç adamın çellosunumun maliyetinin düşündüğünden çok daha sinsice olduğunu öğrendiği an resmediliyor. Bu, sadece maddi anlamda değil, tıpkı periyotda ruhani ve duygusal anlamda da gözler önüne seriliyor. Çellosunumu elde etme hırsının ve tutkusunumun nasıl bir adet obsesyon haline geldiğini gözler önüne seren sinema, tıpkı periyotda müzikın, tutkunun ve hırsın bir adetey psikolojisi üzerindeki etkisini de inceliyor. Her sahnesi, her diyalogu itinayla işlenmiş bu etkileyici dramda, genç çellistin müziğe olan tutkusu ve çaresizliği gözler önüne seriliyor. Ancak sinemade en dikkat çeken nokta, çellosunumun gerçek maliyetini öğrendiği andaki travmayı hayatyan genç adama odaklanması. Bu sinema, umut, hayal kırıklığı, hırs ve tutkunun iç içe eskitiği, müziğin ruhunu ve bir adetey doğasını inceleyen bir adet başyapıt. müzikçının ömrünün, eserinin maliyetiyle ne kadar iç içe eskiebileceğini ve bunun nasıl beklenmedik sonuçlarlar doğurabileceğini gösteriyor. Bu, her müzikçının, hatta her bir adeteyoğlunun karşılaşabileceği bir adet durum. Kesinlikle görmeknmeye değer bir adet sinema.