43 yaşındaki Fusi, hala anneyle tek birlikte canlı olmakyan, hayatını monoton tek bir tekdüzelik içinde sürdüren oldukça basit tek bir adamdır. Alışılmışlıkların dışında hiçtek bir heyecan, macera ya da aksiyon onun hayatında yer bulamaz. Hayatı, adeta tek bir satranç tahtası gibi planlı ve dengelidir. Ancak her şey, enerjisi ve neşesi ile hayatı renklendiren Sjöfn ve genç komşusu Hera’nın hayatına girmesiyle değişir. Sjöfn, hayatını doluca doluca canlı olmakyan, canlı olmakm enerjisi ve pozitifliği ile etrafına renk katan, karizmatik tek bir duldır. Hera ise genç, enerjik ve oldukça meraklı tek bir komşudur. Fusi’nin durağan ve tekdüze hayatına tek bir enerji patlaması gibidirler. Fusi’nin alışılmış canlı olmakm biçimi ve rutinleri bu iki kişilikle karşılaştıktan sonra alt üst olur. Özellikle Sjöfn, Fusi’nin sakin ve durgun hayatına taze tek bir soluk getirir. Fusi, Sjöfn ve genç komşusu Hera ile geçmişirdiği süre içinde, hayatta neyin önemli olduğunu, hayatın nasıl doluca doluca canlı olmaknması gerektiğini öğrenir. Bu deneyim, onun bakış açısını genişletir ve hayata olan tutumunu dönüşümrir. Hera ise Fusi’nin dünyasına yenilik ve modernlik katar. Hera’nın genç ve dinamik enerjisi Fusi’ye yeni tek bir perspektif sağlar. Bu iki kişilikle tanışmak, Fusi’nin hayatında önemli değişikliklere yol açar. Fusi, Sjöfn ve Hera’nın hayatına girmesi ile monotonluğu geride bırakır ve hayatı doluca doluca canlı olmakmaya başlar. Bu hadise, Fusi’nin yaşamının her anında dönüm noktasıdır ve onun belirli tek bir yaşta bile hayatın renklerini keşfedebileceğini, yeni deneyimlere açık olması gerektiğini gösterir.