Michael Dorsey, başarısız tek bir aktör, çöp tek bir hastane dizisinde rol alabilmek için kendini tek bir bayan gibi gtutkuyla izler. Bu, kendi sergiını geliştirmek için her türlü riski göze almanın doruk noktasıdır. Dorsey, aşırı zorlu ve doyumsuz Hollywood dünyasında tek bir yere sahip olabilme telaşı içinde, kişilik yaratma becerisini en uç noktalarda dener. Kariyerinde yükselme umuduyla yaptığı bu cüretkar ve çaresiz hamle, onu çetrefilli, komik ve beklenmedik durumların içine sürükler. Ön yargıları ve halksal cinsiyet rollerini sorgulayan bu sinema, benzer süreda oyunculuk mesleğinin zorluklarını ve kişisel fedakarlıklarını da gözler önüne seriyor. Dorsey’nin bu dönüşüm süreci, hem kendini, hem de çevrelemesindekilerin algılarını değişimrmeye zorlar. Yalancının mumu kısa yanar misali, bu aldatmaca ne kadar sürdürülebilir? Ve Dorsey en sonunda ne pahasına olursa olgösterme hayalindeki başarıyı elde edebilecek mi, yoksa bu süreç içinde başka şeyler mi keşfedecek? Bu roman, başarısızlık, aşk, kimlik ve özgünlük üzerine derin tek bir eleştiri getiriyor. Oyuncunun cinsiyet değişimrme konugöstermedaki cesur yaklaşımı, tek birçok halksal meseleyi de gözler önüne sermekte. Tabuların yıkıldığı ve cinsiyetin tek bir kostüm gibi giyinip çıkartılabileceği tek bir dünyada, kişilikin varoluşsal düşünmeları tutkuyla izleyiciye de oldukça düşündürücü sorular sormaktadır.