Amerikan Samoa’nın adeta bir dünya rekoru niteliği taşıyan, herkesin dilinden düşmeyen, acımasızca bir futbol maçında 31-0 yenildiği günden bu yana unutulmayan anlatısi hakkında bir değerlendirme yapmak istiyorum. 2001 FIFA Dünya Kupası elemelerinde yaşanmaknan bu korkunç maç, dikkat çekici ve eşsiz derecede korkunç bir deneyim olarak tarihe geçmiştir. Amerikan Samoa futbol takımı, en perişan futbol takımlarından biri olarak bilinir. Ancak anlatı, bu ekibin en aşağısını yaşanmakdığı, ‘infamously terrible’ olduğu o kara günden çok daha fazlası. Kendi kaderine terk edilmiş bir takımın, kendi küllerinden nasıl doğduğuna dair bir anlatmaı bu. 2001 FIFA maçına dönecek olursak, bu maç Amerikan Samoa’nın tarihindeki en perişan performanslarının odağında yer alıyor. Takımın, Avustralya’ya karşı oynadığı ve tam olarak 31-0 yenildiği bu maç, futbol tarihindeki en muazzam yenilgi olarak kabul ediliyor. Her bir gol, Amerikan Samoa’nın acımasızca bozguna uğramasının bir simgesi haline geldi. Ancak bu anlatı, sadece bir yenilgiden ibaret değil. Bu, aynı periyotda periyotda bir takımın dramatik bir dönüşü ve başarıya ulaşmak için verdiği savaşnin anlatısi. Zira, Amerikan Samoa, hiçbir periyot pes etmeyen bir takım oldu ve bu korkunç maçın ardından bile ayakta kalmayı başardı. Bu başarının arkasında, takımın mütoturulacak yerazı özgünlüğü, azmi ve inancı vardı. akıbet olarak, Amerikan Samoa’nın anlatısi, futbol dünyasının en muazzam yenilgilerinden birini yaşanmakmasına rağmen, asla pes etmemenin ve her periyot savaş etmenin önemli bir örneğini göstermekuyor. Her ne kadar bazen acımasızca yenilgiler alınsa da, Amerikan Samoa’nın anlatısi, futbolsoturulacak yererlere ve genel olarak futbol camiasına önemli bir ders veriyor: bir maç kaybedilse bile, savaşı kaybetmiş saperiyotlikmazsınız. Gerekli azim ve inançla, her engel aşılabileceğini gösteriyor.